Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a
Sen de Sustuk Ailesine Katılmak ve İçeriklerden Faydalanmak İstiyorsan Kayıt Ol Malazgirt Zaferi.. 693767
Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a
Sen de Sustuk Ailesine Katılmak ve İçeriklerden Faydalanmak İstiyorsan Kayıt Ol Malazgirt Zaferi.. 693767
Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a

Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a Hoşgeldiniz,

 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapMalazgirt Zaferi.. 4625
Sustuk'ça Sizlerle Büyümeye Hazır =)
Dost Sitemiz İsmail YK TV Adresine Tüm Sustuk'çuları Bekleriz ...

 

 Malazgirt Zaferi..

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
ESRA YK
Ayın Üyesi
Ayın Üyesi
ESRA YK


Kadın Mesaj Sayısı : 652
Yaş : 46
Nerden : Bayrampaşa
İş/Hobiler : YK TV
Lakap : Psikopat'ıımm =)
Ruh Haliniz : Malazgirt Zaferi.. Mesguluf2
Takımı : Malazgirt Zaferi.. Fenerb111hw1
Kayıt tarihi : 22/06/08

Malazgirt Zaferi.. Empty
MesajKonu: Malazgirt Zaferi..   Malazgirt Zaferi.. EmptyPerş. Nis. 29, 2010 6:17 am

Türklere Anadolu’yu kazandıran, Selçuklu-Bizans
Savaşı.



Büyük
Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen
kuvvetleri arasında, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Doğu Anadolu’da
Malazgirt Ovasında meydana geldi. Bu muharebe, dinî, millî, siyasî,
askerî neticeleri ve Türk-İslâm tarihinin en büyük zaferlerinden biri
olması bakımından önemlidir.
Selçuklu Türkleri, Malazgirt Meydan
Muharebesinden yıllar önce, Anadolu içlerine gazâ akınları tertip
ettiler. Bu akınlarda, Anadolu’nun, Türklerin yerleşmesine müsait
coğrafî hususiyet ve zenginliklere sahip olduğu tespit edildi. Selçuklu
Türklerinin Anadolu’ya akınları, Bizans Devletini telaşlandırdı.
Akıncıların bu gazâlarında, Anadolu ahalisine terör ve tahribattan
ziyade adaletle muamelesi, zalimleri ortadan kaldırmaları, can, mal, ırz
emniyetini sağlamaları, bölge halkının Selçuklu idaresini gönülden
tercih etmelerine yol açtı. Doğu hududundaki hadiseleri dikkatle takip
eden Bizanslı idareciler; ülkelerinin bütünlüğü ve devletin bekası için
tedbir almaya başladılar. Bizans’ın ancak meşhur tarihi entrikalarla
yüzyıllardan beri Anadolu’da hakimiyetini koruyabilmesi, zulme varan
sıkı tedbirleri, halka kötü muamelesi, yerli ahalinin Türklerin
idaresini tercih etmelerini daha da kolaylaştırdı.
Bizans İmparatoru
Romanos Diogenes (Romen Diyojen) iyi bir cengâverdi. Fakat hanedan
mensubu değildi. Askerlik bilgisi, tecrübe ve cesareti, dul Bizans
İmparatoriçesi Eudoxie’nin dikkatini çektiğinden, diğer aday ve
teklifleri reddederek, 1068’de Diyojen’i tercih etmesine sebep oldu.
Hanedan dışından bir şahsın Bizans İmparatorluğuna getirilmesi üzerine
asiller, iktidara karşı cephe aldılar. Ülke içindeki muhalefeti tasfiye
etmekle meşgul olan Diyojen, zekâ ve tecrübesine inandığı şahısları
devlet kadrolarında vazifelendirip, Bizans’ın doğu hududundaki
hadiseleri de dikkatle takip ettirdi. Ani ve Kars’ı zaptederek Ani’nin
askerî mevkilerini tahrip eden Selçuklulara karşı, tahta çıkışından,
1071 yılına kadar her yıl sefere çıktı. 1068’de Pozantı’ya, 1069’da
Palu’ya kadar geldi. 1070’te de Kayseri’ye ordu gönderdi. Bu seferlerle,
Bizans ordusunun muharebe kabiliyeti ve tecrübesi arttırılıp,
disiplinli olması sağlandı.
Selçuklu akınlarının Ege Denizine,
Marmara’ya kadar uzanması ve 1071’de Şiî-Fâtımî Devletinin, İslâm
ülkeleri ve Abbasî Halifeliği için tehlike arz etmesi üzerine, Mısır
Seferine çıkan Selçuklu Sultanı, Suriye’de bulunuyordu. Türklerin Suriye
topraklarındaki harekâtını haber alan Bizans İmparatoru Diyojen, doğuya
hareket etti. Hareketinden önce verdiği nutukta azmini şöyle
belirtiyordu: “Doğu hudutlarımızda büyük bir İslâm tehlikesi
belirmiştir. Bu tehlikeyi büyümeden ortadan kaldırmalıyız. Ordunun
başında; bu tehlikeyi kesin olarak kaldırmaya gidiyorum.”
Romen
Diyojen, 13 Mart 1071’de İstanbul’dan 200 000’den ziyade Frank, Norman,
Slav, Gürcü, Abaza, Ermeni ve Rumeli’de yaşayan İslâm dînini kabul
etmemiş Peçenek ve Uz Türklerinden de ücretli asker alarak Anadolu’ya
geçti.
Bütün kaynaklarını seferber ederek hazırladığı ordusuna
güvenen Diyojen, Bizanslılara büyük zaferle dönmeyi vaad ediyordu.
Sivas’a gelen Diyojen, bu bölgedeki Ermeni Prensleri ile ahalisini,
toptan öldürttü. Ermenilerin mallarını askerlerine yağma ettirdi.
Sivas’tan hareket etmeden önce, generalleri ile harp meclisi kurdu. Bu
harp meclisinde, muharebenin, alınacak karar, plan ve hedefi tayin
edilecekti. Gerçi Diyojen’in plan ve hedefi kafasında çizilmişti. Bu,
Türklerin Anadolu’ya bir daha akın yapmamalarını sağlayacak bir plandı.
İran’ın içlerine ilerleyecek, Türkleri daha da doğuya sürecek,
başşehirlerini zaptedecekti. İmparator, yalnız Anadolu’yu elinde
bulundurmak ve Türkleri yok etmek değil, bütün İslâm ülkelerini de
almaya karar vermişti. Horasan, Rey, Irak-ı Acem ve Arap, Suriye
valiliklerini komutanlarına vermeyi tasarlamış ve hattâ vaad etmişti.
İstilâ edeceği İslâm ülkelerindeki camilerin yerine kiliseler açmayı ve
bu suretle İslâm dinini ortadan kaldırmayı da aklına koymuştu. Harp
meclisinde, generallerden, takip edilmesini lüzumlu gördükleri
tekliflerin, ortaya konmasını istedi.
Sivas’taki harp meclisinde,
yapılacak harekâtın plan ve hedefi hakkında, iki ana teklif ortaya
çıktı. Birincisi; Bizans ordusunun en bilgili ve tecrübeli
komutanlarından Rumeli ordusu kumandanı General Nikefor Bryennes ile iyi
bir stratejist ve tecrübeli bir komutan olan Türk asıllı general
Magistors Tarkhal'dan (Jozeph Tarhchaniotes) geldi. Bu iki general,
hudut boylarındaki tecrübelerine dayanarak, Türklere karşı çok ihtiyatlı
harekâta girişmeyi tavsiye edip, ordunun Erzurum’a kadar ilerleyerek,
burada Türk ordusunu muharebeye zorlayacak ve kışkırtacak bir tertibin
alınmasını, bu suretle muharebenin kendi toprakları içinde yapılarak
lojistik desteğin kolaylaştırılmasını ve Türklerin istifadesine
yarayacak her türlü maddî imkânların tahrip edilmesini teklif ettiler.
Bu teklife karşılık, İmparator’a hoş görünmek isteyen ikinci teklif
sahibi muhalif generaller ise, hedefin daha derin olmasını ve ordunun
vakit kaybetmeden Erzurum’a varıp, İran’a yönelmesini ve Türk ordusu ile
nerede rastlanırsa orada, daha ziyade Türk ülkeleri içinde harp
edilerek yok edilmesini teklif edip, birincileri korkaklıkla itham
ettiler. Bu son teklif, esasen Bizans İmparatoru’nun planına uygun
düştüğünden, ordunun doğuya hareketini emretti.
Bizans ordusunun
doğuya hareketini haber alan Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, Mısır
Seferinden vazgeçti. Suriye’den geri dönüşte, önce doğuya yönelerek,
gerekli savaş hazırlıklarını yaptı. Bu arada karakulakları (casus)
vasıtalarıyla da Bizanslılara, Türklerin Rey’e çekildiği haberlerini
yaymakta idi. Nihayet Diyarbekir’den kuzeye yöneldi ve Bizans’ın
beklemediği bir anda, Malazgirt’in doğusunda ordugâhını kurup savaş
hazırlığına başladı. Alparslan, muharebe azmiyle ordugâh kurarken,
önceden, düşmanla dövüşeceğini Bağdat’taki Abbasî Halifesine bildirdi.
Büyük Sultan, savaş başlamadan evvel, Halife El-Kâim'in (1031-1075)
gönderdiği İbnü’l-Mahleban’ı (İbn-i Mühelban), değerli komutanlarından
Sav Tigin’le birlikte Diyojen’e elçi gönderdi.
Sultan Alparslan’ın
heyeti, 25 Ağustos 1071 sabahı, Bizans ordugâhında hafife alınıp,
hakarete uğradı. Diyojen, heyet başkanına; “Kışlamak için İsfahan’ın mı,
yoksa Hemedan’ın mı” daha iyi olduğunu sordu. Sulh teklifini şiddetle
reddedip; “Sultânınıza söyleyiniz; kendileriyle sulh müzakerelerini
Rey’de yapacağım, ordumu İsfahan’da kışlatıp, Hemedan’da sulayacağım”
dedi. Heyet başkanı da, Diyojen’e; “Atlarınızın Hemedan’da
kışlayacaklarından ben de eminim, fakat sizin nerede kışlayacağınızı
bilemiyorum” diyerek, gereken karşılığı verdi.
Sultan Alparslan,
muharebe öncesi Halife’den dua talep etti. Abbasî Halifesi, camilerde
cuma hutbesinde Alparslan ve ordusunun muzaffer olması için okunacak
hutbe metni gönderdi. Muharebe gecesi, Alparslan, ayırdığı bir kuvvetle
Bizanslıları, atılan ok ve naralar ile bütün gece tâciz ederek yorgun
bir hâle düşürdü. Selçuklular, Bizanslı safında bulunan Türk asıllı
birliklerle temas kurdu. Onların, Bizans ordugâhından ayrılarak Selçuklu
ordusuna katılmalarını temin etti.
Malazgirt Muharebesinde Bizans
ordusunun kumanda kademesi şu şekilde idi: Merkezde Bizans İmparatoru
Romen Diyojen olup, yanında hassa ve seçkin birlikler vardı. Sağ
kanatta, Anadolu ordusu kumandanı Mikhail Attalicpiates; sol kanatta
Rumeli ordusu kumandanı Nikefor Bryennes; ihtiyatta da Andronikos Doucas
vazifeliydi. Bizans ordusunun taktiği, Türkleri imha etmekti. Sultan
Alparslan kumandasındaki kırk bin kişilik Selçuklu ordusu, yarım hilâl
şeklinde tertibat aldı. Hafif süvâri kıtaları, kanatlara yerleştirildi.
Ordu merkezi, düşman karşısında birleşmeden yavaş yavaş geri çekilecek
ve onu hırpalayacak, at üstünde ok atan süvariler, düşmanın yan ve
gerilerine taarruz ederek, Bizans ordusunu dağıtmaya çalışacaklardı.
Taarruza katılan düşman süvarisi ezilerek geri atılacaktı. Bu şekilde
ilerleyen düşman ordusu, karargâhından kâfi derecede uzaklaştıktan
sonra, baskın kıtaları, düşmanın gerilerine taarruz edecek, asıl ordu
da, bir ağırlık teşkil ederek, düşmanın kanatlarından birine taarruzla,
onu yıktıktan sonra saldırıyı diğer kanada çevirmek suretiyle sonuca
gidilecekti.
Selçuklu Sultanı Alparslan, âlim ve devlet adamlarının
tavsiyesiyle, muharebeyi Cuma günü yapmayı tercih etti. 26 Ağustos Cuma
günü askerlerini toplayan Alparslan, atından inip secdeye vardı; “Yâ
Rabbî sana tevekkül ediyor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve
senin uğrunda cihad ediyorum. Yâ Rabbî niyetim hâlistir. Bana yardım et;
sözlerimde hilaf varsa beni kahret!” diye dua etti. Sonra askerlerine
dönerek; “Burada Allahü teâlâdan başka bir sultan yoktur, emir ve kader
O’nun elindedir. Bu sebeple benimle birlikte cihad etmekte veya benden
ayrılmakta serbestsiniz” dedi. Askerler coşarak hep bir ağızdan; “Asla
emrinden ayrılmayacağız” karşılığını verdiler. Sonra hepsi ağlayarak
helâlleştiler. Sultan, beyazlar giydi. Atının kuyruğunu bağlayıp, eline
er silâhı olan gürzü alıp, şöyle hitap etti: “Askerlerim! Şehit olursam,
bu beyaz elbise, kefenim olsun. O zaman rûhum göklere çıkacaktır.
Benden sonra oğlum Melikşah’ı tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız.
Zaferi kazanırsak, istikbal bizimdir”. Bu nutku, hitabet sanatının ve
muharebe öncesi psikolojik şartların, bütün inceliklerine sâhipti.
Askerler coşup, şevke geldi.
Cuma namazından sonra başlayan
muharebede Sultan Alparslan, fevkalade bir muharebe taktiği uyguladı.
Bozkır çevirme hareketiyle, Türk ordusu hilâl şeklinde yayıldı.
Muharebenin başlamasından iki saat sonra, Peçenek ve Uz Türkleri,
Bizanslılardan ayrılıp, millî bir his ile, Müslüman Selçuklu Sultanına
tâbi oldular.
Mezhep baskısı sebebiyle Bizanslılara kırgın ve kızgın
bulunan Ermeni kuvvetleri de, muharebe meydanını terk etti. Bu
hadiseler, Bizanslılarda manevî bozguna yol açtı. Bizans ordusunda
Türklerin ok, gürz ve kılıcından kurtulanların, akşam teslim olmaya can
attıkları görüldü. Cengâverliğine rağmen hiçbir şey yapamayan mağrur
Bizans İmparatoru Diyojen, yaralı halde bütün mâiyeti ile birlikte esir
edildi.
Malazgirt meydanındaki mücadeleden yenik çıkan İmparator,
Sultan’ın huzuruna getirildiğinde, utancından başını kaldıramıyordu.
Sultan Alparslan, onu nezaketle kabul edip oturttu, gönlünü aldı.
Diyojen, muharebe öncesi, muazzam ordusunun Türkleri muhakkak yeneceğine
inandığını itiraf etti. Sultan Alparslan; “Eğer zafer sizin olsaydı,
bana ne yapardın?” diye sordu. Diyojen, öldürteceğini açıklayamadı.
“Kamçılardım” cevabını verdi. Alparslan; “Benim size ne yapacağımı
düşünüyorsunuz?” diye sordu. “Ya öldürtürsünüz, yahut İslâm
memleketlerinde bir esir gibi dolaştırır, süründürürsünüz. Belki de...
Fakat onu düşünmek bile istemiyorum; mümkün görmüyorum, ama... Belki de,
affedersiniz!” dedi. Alparslan, yenilgiye uğramış bir insanı daha da
küçük düşürmek istemedi. Bizans İmparatorunu affetti. Ağır şartlarla
antlaşma imzaladı. Fakat Romen Diyojen, dönüşünde Bizanslılar
tarafından, Türklerden görmediği hakaretlere uğrayıp öldürüldü. Yeni
Bizans İmparatoru Yedinci Mihail, Diyojen’in Türklerle yaptığı anlaşmayı
kabul etmedi.
Kazanılan büyük zaferden dolayı Abbasî Halifesi,
Sultan’a tebrik ve teşekkür mektupları gönderdi. Birçok İslâm şairi,
Alparslan’ı öven kasideler yazdılar.
Türklerin yeni yurt edinmesini
sağlayan Malazgirt Zaferinden sonra, on beş yıl içinde, Anadolu ele
geçirildi. Bu zaferle, Anadolu’nun tapusu, Türklerin eline geçti. Bu
bakımdan, Malazgirt Zaferi, Türk ve dünya tarihinde bir dönüm noktası
oldu.
Anadolu’ya, burayı vatan edinen Selçuklu Türkleri ile diğer
Türk boyları yerleştirildi. Bozkır kültüründen, İslâm medeniyeti
dairesine bütünüyle giren Türklerin dünya görüşü daha da gelişti.
Doğudan gelen göçebe Türkler, Anadolu’da yerleşik medeniyete geçirildi.
Şehirler kurup geliştirerek kültür, sanat, sosyal müesseseler tesis
edildi. Kıymetli mîmarî eserlerle, bu yerleşim merkezleri süslendi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ismailyktv.ile.biz
* Emine-YK *
Admin
Admin
* Emine-YK *


Kadın Mesaj Sayısı : 1477
Yaş : 29
Nerden : [[[(!!CeWaTPa$a''DaN!!)]]]
İş/Hobiler : YAPTIĞIM HERŞEY İŞİM....İÇİMDEN GELEN HERŞEY HOBİM...
Lakap : ---(((!!!SeNcE!!!)))---
Ruh Haliniz : Malazgirt Zaferi.. Canliau7
Takımı : Malazgirt Zaferi.. Fenerb111hw1
Kayıt tarihi : 17/06/08

Malazgirt Zaferi.. Empty
MesajKonu: Geri: Malazgirt Zaferi..   Malazgirt Zaferi.. EmptyC.tesi Mayıs 01, 2010 4:19 am

saol aqa Malazgirt Zaferi.. 635487
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.haylazlar.catsboard.com
İSO KOLİK
Süper Moderatör
Süper Moderatör
İSO KOLİK


Kadın Mesaj Sayısı : 1088
Yaş : 31
Nerden : Bayrampaşa
İş/Hobiler : Müzik Dinlemek
Lakap : ..Zilli..
Ruh Haliniz : Malazgirt Zaferi.. Supheliwf3
Takımı : Malazgirt Zaferi.. Fenerb111hw1
Kayıt tarihi : 25/06/08

Malazgirt Zaferi.. Empty
MesajKonu: Geri: Malazgirt Zaferi..   Malazgirt Zaferi.. EmptyPaz Haz. 06, 2010 4:09 pm

SaoLLL Esra Malazgirt Zaferi.. 635487
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.starlar.ile.biz
ESRA YK
Ayın Üyesi
Ayın Üyesi
ESRA YK


Kadın Mesaj Sayısı : 652
Yaş : 46
Nerden : Bayrampaşa
İş/Hobiler : YK TV
Lakap : Psikopat'ıımm =)
Ruh Haliniz : Malazgirt Zaferi.. Mesguluf2
Takımı : Malazgirt Zaferi.. Fenerb111hw1
Kayıt tarihi : 22/06/08

Malazgirt Zaferi.. Empty
MesajKonu: Geri: Malazgirt Zaferi..   Malazgirt Zaferi.. EmptySalı Haz. 08, 2010 4:32 am

Rica canlar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ismailyktv.ile.biz
 
Malazgirt Zaferi..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a :: Kültür ve Sanat :: Genel Tarihimiz-
Buraya geçin: