MEKTUP
Ya işte böyle gözüm, bakıyorum da şunlara , şaşıyorum.
Canım sıkılıyor, Allah canımı alsın.
Zengin babaları sayesinde, lüks arabalarla, gündelik sevgili değiştiren, aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum.
Kızdığım gibi de acıyorum. Bana ne diyemiyorum işte.
Takıyorum kafama. Bölüyorum uykularımı. Çünkü bu gençlik bizim bizim..
Anlat anlat diyorsun ya ikide bir, yaralı yüreğimle yaralamak istemezdim seni.
Ama sevda ne demek, ama gönül ne demek, vefa ne demek
ve ben seni nasıl sevmişim vay vay ki vay.
Ben , insanların toprakla haşır neşir olduğu,
çocuklarına helal lokma için terlerini toprağa akıtan,
eli nasırlı mı nasırlı, yüzü güneş yanığı, gönlü ezelden yanık, güneşin toprakla öpüştüğü,
buram buram dert, buram buram hasret, buram buram sevda kokan, hürriyet sevdalısı milyonlarca gençten biriyim.
Anam, abdestsiz göğsünü vermemiş bana,
ola ki Allah'a ola ki Vatana, ve ola ki sevdiklerine ihanet eder diye.
Anamın ak ve helal sütünden midir nedir? Vefasızlığın v' si yoktur kitabımızda.
Hele güzelim sevdiğini yarı yolda bırakmak nankörlüğün ve namertliğin en adisi budur işte.
Gönül dersen gönül, yürek dersen yürek, aşk dersen aşk, bırak duygularımı yüreğimde.
Yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni, vah vah.
18'inde deli taylara benzer kızlarımız, geçit vermez yüce dağ gibi heybetli,
şahin bakışlarında mertlik ama yufkadır yürekleri.
Onlar ki sevdiklerine toprak kadar vefalı
onlar ki sevdiklerine gün gibi, güneş gibi sadık, kardelen çiçekleri kadar sabırlı,
ki onlarda iffet, ki onlarda edep.
Onlar sevdiler mi başka severler güzelim.
21.asırda ne Karacaoğlan' ı ne Köroğlu' nu ne de Ferhat'ı aratır yiğitlerimiz.
Gönül, bu ya hep ulaşılmaz, erişilmez dallara bağlanır.
Çile ise çile dert ise dert, pes etmek mi asla.
Ve yiğitliğin kitabı yazılmaz gülüm.
Yiğitlik yürekte gönülde gizlidir.
Yiğitlik sadece bilekte değil.
Bizi biz eden bizi farklı kılan bu düşüncemiz bu gönlümüz.
Çünkü biz sevdiğimizi iki öpücük niyetine değil, Allah'ın bir emanet kuşu bilip,
bir ömür boyu aynı yastıkta bir ömür sürmek için severiz.
Ben sevdiğime gel dediğim vakit dağları yırtıp gelen,
git dediğim vakit kaşlarını çatmadan, arkasına bakmadan gidendir.
Zannetme ki korkudan, edepten, gönülden, sevgiden.
İşte güzelim, diyorum ya iki de bir, gönül dersem gönül, yürek dersem yürek, aşk dersem aşk, bırak duygularımı yüreğimde, yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni vah vah
MUSTAFA YILDIZDOĞANA AİT ŞİİR BUDA;
YAŞIYORUM ÖYLSİNE
sorma gülüm sorma bir garip haldeyim işte
gitmeseydin diyorum gitmeseydin beni böyle bırakıp ta yıkıp ta sensiz kalakaldım ortalıkta tadı tuzu yok hayatın ortalık yangın yeri ortalık toz duman umutlarım sıfırın altında erzurum gönlüm talan gönlüm viran yani yaşıyorum öylesine yüreğin feryadını dile getir yanık türkülerde ara sevdaları kaybedilmiş ne varsa aşka dair türkülerdedir diyorum kapatıp gözlerimi dinliyorum seni arıyorum bulamıyorum yani yaşıyorum öylesine yüce dağların yüce dağların eteklerinden toprağın gözyaşlarıyla bulutları sinesine çekmiş hoyrat mı hoyrat haşin mi haşin ferman dinlemez akıp gelen su gibi sevdim seni farzet ki çağlar ötesi farzet ki insan yüzü görmemiş yani kirlenmemiş temiz tertemiz gönlüm gibi sevgim gibi sana olan aşkım gibi coşuyorum taşıyorum coşuyorum taşıyorum nice bentler aşıyorum seni arıyorum bulamıyorum yani yani yaşıyorum öylesine savaş meydanında yenik düşmüş bir ordunun sağ kalmış tek yaralı askeri gibi kan revan vücudum üstüme çevrilmiş binlerce namlu yalvarmamı bekleyen adi gülüşlü suratlara tükürüyorum çatlamış dudaklarımla koşuyorum düşüyorum vatanım vatanım diyorum vatanımı soluyorum bir bayrak gibi seni arıyorum bulamıyorum yani yaşıyorum öylesine yıkılmış yıkılmış etrafımda bütün duvarlar karda kışta kalmış kolu kanadı kırık küçük bir serçe gibiyim uçuyorum konuyorum uçuyorum konuyorum üşüyorum donuyorum gücüm tükeniyor yoruluyorum seni arıyorum bulamıyorum yani yaşıyorum öylesine hayatın sihri bozuldu silindi bütün renkler sensizim yalnızım bir garip haldeyim anlayacağın ama yine seni anıyorum andıkça yanıyorum yaprak gibi dökülüyorum sinemi sensiz dağlıyorum ağlamak ağlamak yakışmaz ama artık ağlıyorum seni bir serçenin gözyaşları kadar çok ama çok seviyorum hani hani serçeler ağladığı vakit ölüyorlarmış ya son bir nefes alıyorum veriyorum alıyorum seni arıyorum bulamıyorum yani ölüyorum öylesine.