Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a
Sen de Sustuk Ailesine Katılmak ve İçeriklerden Faydalanmak İstiyorsan Kayıt Ol Yâkûb Aleyhisselâm... 693767
Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a
Sen de Sustuk Ailesine Katılmak ve İçeriklerden Faydalanmak İstiyorsan Kayıt Ol Yâkûb Aleyhisselâm... 693767
Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a

Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a Hoşgeldiniz,

 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapYâkûb Aleyhisselâm... 4625
Sustuk'ça Sizlerle Büyümeye Hazır =)
Dost Sitemiz İsmail YK TV Adresine Tüm Sustuk'çuları Bekleriz ...

 

 Yâkûb Aleyhisselâm...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
İSO KOLİK
Süper Moderatör
Süper Moderatör
İSO KOLİK


Kadın Mesaj Sayısı : 1088
Yaş : 32
Nerden : Bayrampaşa
İş/Hobiler : Müzik Dinlemek
Lakap : ..Zilli..
Ruh Haliniz : Yâkûb Aleyhisselâm... Supheliwf3
Takımı : Yâkûb Aleyhisselâm... Fenerb111hw1
Kayıt tarihi : 25/06/08

Yâkûb Aleyhisselâm... Empty
MesajKonu: Yâkûb Aleyhisselâm...   Yâkûb Aleyhisselâm... EmptyC.tesi Haz. 28, 2008 5:42 pm

YÂKÛB ALEYHİSSELÂM

Ken'an diyârında, yâni Fenike denilen sayda, Sûr ve Beyrut ile Filistin
ve Sûriye'nin bir kısmından ibâret olan bölgede yaşayan insanlara
gönderilen peygamber. İsmi Yâkûb olup İbrânicede Saffetullah, yâni
"Allahü teâlânın sâf ve temiz kıldığı kul" mânâsına gelmektedir. Diğer
adı İsrâil olup "Allah'ın kulu" mânâsına gelmektedir. İbrâhim
aleyhisselâmın küçük oğlu olan İshâk aleyhisselâmın oğludur. Yâkûb
aleyhisselâmın on iki oğlu vardır. Bu yüzden, onun on iki oğlunun
torunlarına Beni İsrâil, yâni İsrâiloğulları denilmiştir. Oğullarından
her birinin sülâlesine "Sıbt", hepsine birden torunlara mânâsına gelen
"Esbât" denir. Sonradan Yahûdi adı verilmiştir. Yâkûb aleyhisselâmın
neslinden birçok peygamber geldi: Mûsâ, Hârûn, Dâvûd, Süleyman,
Zekeriyyâ, Yahyâ ve İsâ aleyhimüsselâm bunlardandır. Yâkûb aleyhisselâm
Şam'da yeya Medyen'de doğdu. Onun Iys isminde bir kardeşi vardı.
Çocokluğu babasının yanında geçti. Babası İshâk aleyhisselâm, Yâkûb
aleyhisselâm için; "Yâ Rabbi! Neslimden peygamber geleceğini
buyurmuştun. O vâdini bu oğlumdan zuhûr ettir. " diye duâ etti. Onun
soyundan nice peygamberler göndermesi için Allahü teâlâya niyâzda
bulundu. Yâkûb aleyhisselâm babasının vefâtından sonra annesinin
tavsiyesi üzerine Harran'da bulunan dayısının yanına gitti. Orada uzun
müddet kaldı. Dayısının büyük kızı Leyla ile evlendi. Bu evlilikten
Rabil, Şem'ûn, Lâvi, Yehûda, İsâhar ve Zablûn adlı oğulları ile Dinâr
isimli kızı doğdu. İbrâhim aleyhisselâmın bildirdiği dinde iki kız
kardeşle evlenmek câiz olduğundan ilk evliliğinden yedi sene sonra
dayısının küçük kızı Râhil ile de evlendi. Bu hanımından da Bünyamin ve
Yûsuf adlı iki oğlu oldu. Belhe ve Zülfâ adlı iki câriyesi vardı. Belhe
adlı câriyeden Dân ve Neftâle, Zülfâ adlı câriyesinden de Câd ve Âşir
adlı oğulları doğdu. Böylece on iki oğlu oldu. Kırk sene kadar
dayısının yanında kalan ve ona hizmet eden Yâkûb aleyhisselâma Allahü
teâlâdan vahy gelip Ken'an diyârı ahâlisinine peygamber olarak
vâzifelendirildiği bildirildi. Dayısından izin alarak hanımları,
oğulları ve kendisine tâbi olanlarla birlikte Harran'dan ayrılıp Ken'an
diyârına geldi ve oraya yerleşti. Kendisi ve oğulları için evler
yapğtırdı. Bu sırada Yûsuf ve Bünyamin adlı oğullarının annesi olan
Râhil vefât etti. Yâkûb aleyhisselâm insanları Hak dine ve tek olan
Allahü teâlâya inanmaya ve o'na ibâdet etmeye dâvet etti. Ken'an diyârı
ahâlisinden çok kimse ona imân etti. Ken'an diyârını idâre eden Şüceym
bin Dâran isimli kral, Yâkûb aleyhisselâma karşı çıktıysa da başarılı
olamadı. Yâkûb aleyhisselâm anneleri vefât etmiş olan oğulları Bünyamin
ve hazret-i Yûsuf'u diğer oğullarından çok seviyordu. Çünkü bu ikisi
anne şefkâtinden mahrûm kalmışlardı. Yâkûb aleyhisselâmın özellikle
hazret-i Yûsuf'a karşı aşırı muhabbeti olduğu için onu bütün
oğullarından üstün tutuyor ve yanından ayırmıyordu. Hazret-i Yûsuf yedi
yaşındayken rüyâsında on bir yıldız, ay ve güneşin kendisine secde
ettiklerini gördü. Bu rüyâsını babasına anlattı. Rüyâ tâbirini iyi
bilen Yâkûb aleyhisselâm oğluna ileride büyük nimetlere kavuşacağını ve
kendisine peygamberlik verileceğini söyleyerek rüyâsını kardeşlerine
anlatmamasını tavsiye etti. Yâkûb aleyhisselâmın oğlu Yûsuf'a karşı
aşırı muhabbet göstermesini kıskanan diğer oğulları ona hased ettiler.
Hazret-i Yûsuf'u berâberce tuzak kurup onu öldürmek istediler.
Babalarından korktukları için de ne şekilde kötülük yapacklarını tesbit
edemediler. Daha sonra kendi aralarında konuşup Yûsuf aleyhisselâmı yol
üzerindeki bir kuyuya atmayı kararlaştırdılar. Yûsuf aleyhisselâmı
babalarından alıp, berâberlerinde götürebilmek için hileye başvurdular.
Yûsuf aleyhisselâmı alıp kıra götürdüler ve kervanların geçtiği yolun
kenârındaki bir kuyuya attılar. Sırtındaki gömleğini çıkarıp kestikleri
bir hayvanın kanıyla boyadılar. Akşam olunca da kanlı gömleği
babalarına getirip; "Biz kırda yarış ederken, Yûsuf'u eşyâlarımızın
yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş. " dediler. Yâkûb aleyhisselâm kana
bulanmış fakat hiç yırtık ve çizgi bile olmayan gömleğe bakıp oğlu
Yûsuf'u kurt yemediğini ve onun hayatta olduğunu anladı. Diğer oğullarına
o kurdun Yûsufuma karşı şefkâti sizden fazlaymış. Vallahi bugüne kadar
bu kurt gibi yumuşak huylu bir kurt görmedim. Oğlumu yemiş de sırtından
gömleğini bile yırtmamış. Bu söyledikleriniz yalandır. Yûsuf'a ne
ettinizse siz ettiniz. Fakat elimden ne gelir. Benim için sabr etmekten
güzel bir şey yoktur. " dedi. İçli içli ağlayıp, kalbini Allahü teâlâya
bağladı ve oturdu. Yûsuf aleyhisselâmın ayrılığından dolayı üzülüyor,
fakat bu üzüntüsünü kimseye bildirmiyor, hâlinden de kimseye şikâyette
bulunmuyor, oğluna kavuşacağı günü hasretle bekliyordu. Hasret ve
üzüntüsü sebebiyle ağlamasından dolayı gözlerine ak inmiş göremez
olmuştu. Atıldığı kuyudan bir kervancı tarafından çıkarılan ve Mısır'a
götürülerek bir köle diye satılan Yûsuf aleyhisselâm, Mısır Mâliye
Nâzırı tarafından satın alındı. Mâliye Nâzırının sarayında özel olarak
büyütülen Yûsuf aleyhisselâm, Nâzırın ölümünden sonra Mâliye Nâzırı
oldu. Aldığı ekonomik tedbirler sâyesinde, yedi sene müddetle devâm
eden kıtlık esnâsında Mısır halkının rahat va refâh içinde yaşamasını
sağladı. Yâkûb aleyhisselâm Bünyamin dışındaki oğullarını buğday ve
erzak almak üzere Mısır'a gönderdi. Yûsuf aleyhiselâm onları tanıdı ve
ikrâmlarda bulunarak erzak verdirdi. İkinci defâ gelişlerinde
kardeşleri Bünyamin'i de getirmelerini söyledi. Onlar da ikinci
gelişlerinde Bünyamin'i getirdiler. Kendi anne-baba bir kardeşi olan
Bünyamin'i bür tedbirle yanında alıkoydu. Yâkûb aleyhisselâmın oğulları
üçüncü defâ Mısır'a gidince Yûsuf aleyhisselâmın kendini onlara
tanıttı. Gömleğini babası Yâkûb aleyhisselâma gönderdi. Babasına ve
bütün akrâbalarını da Mısır'a dâvet etti. Yâkûb aleyhisselâm gömleği
yüzüne gözüne sürünce gözleri açıldı. Yâkûb aleyhisselâm oğlunun dâveti
üzerine bütün akrâbasını alarak Mısır'a gidip oğlu Yûsuf aleyhisselâma
kavuştu. Yûsuf aleyhisselâm babasına ve yanındakilere büyük ikrâmlarda
bulundu. Kardeşlerini affettiğini bildirdi. Yâkûb aleyhisselâm oğlu
hazret-i Yûsuf'a kavuştuktan sonra oğullarıyla birlikte on seneden
fazla Mısır'da yaşadı. İyice ihtiyarlayınca oğullarını başına toplayıp,
vasiyette bulundu. Oğullarından, tek olan Allahü teâlâya ibâdet
edeceklerine dâir söz aldıktan sonra vefât etti. Oğulları cenâze
namazını kıldılar. Vasiyeti üzerine Kudüs yakınlarındaki Halil-zr-
Rahmân'da bulunan babsı İshak aleyhisselâmın yanına defnedildi.
Rivâyete göre burada dört kabir vardır. Bunlar İbrâhim aleyhisselâma,
İshâk aleyhisselâma, Sâre validemize ve Yâkûb aleyhisselâma âittir.
Yâkûb aleyhisselâm Allahü teâlânın seçtiği, kendi zamânında yaşayan
insanların sûret (görünüş) ve siret (huy ve yaşayış) yönünden en
üstünüydü. Buğday benizli, uzun boylu, nâzik yapılı bir bedene sâhipti.
Babası, İshâk aleyhisselâm gibi halim selim, yumuşak huylu, doğru
sözlü, kerim ve cömertti. Kur'ân-ı kerimde Yâkûb aleyhisselâmın, dinde
kuvvetli olduğu, ihlâs sâhibi olduğu, sâlihlerden olduğu, seçkin ve
hayırlıkimselerden olduğu ve rüyâ tâbirini iyi bildiği açıklanmıştır.
Yâkûb aleyhisselâmın beş çeşit mûcizesi vardı: Mucizeleri: 1-Duâsı
bereketiyle bir koyunun karnından dört kuzu doğmuştu. Bir kavim gelip,
Ey Allah'ın peygamberi, geçen sene koyunlarımız hiç doğurmadı. Cenâb-ı
Hakka duâ ediniz, hem bu seneki, hem degeçen sene kikuzuları birden
versim, diye ricâ ettiler. Yâkûb aleyhisselâm duâ edince, her bir
koyundan dörder tâne doğmak sûretiyle koyunları çoğaldı. 2- Sesi
sürekli olup, üç konaklık yerden bile duyulurdu. Düşman askerine
bağırdığı zaman korkularından hep kaçarlardı. 3-Hazret-i Yâkûb'un
attığı şey, pek uzaklara giderdi. Oğullarını Amâlika kavmiyle
muhârebeye gönderince, muhâbere esnâsında Yehûda adlıoğlunun, süngü ve
mızrakla silâhı parçalanmıştı. Yehûda, silâhım kırıldı babacığım, bir
silâh gönderiniz, diye seslendiği anda, hazret-i Yâkûb işitip, bir dağ
başındanönceki gibi bir silâh attı ve seslendi. Yehûda sesini işitip,
silâhı aldı ve hemen düşmana saldırdı ve gâlip geldi. Halbuki
aralarında 360km'lik mesâfe vardı. 4-Yâkûb aleyhisselâmın duâsı
bereketiyle büyük ve küçük dağlar yerlerinden kalkmışlardır. Ken'an
ahâlisini dine dâvet ettiği vakit, orada bulunup, yörenin iki tarafını
darlaştıran dağların başka yere naklolunmasıyla, yerlerinin geniş bir
saha olmasını istemişlerdi. Yâkûb aleyhisselâm duâ edince, murâdları
hâsıl olup, yerleri geniş ve düzlük olup havası da gâyet güzel olarak
Hicaz'da en güzel yer olarak tanınmıştır. 5-Ken'an ahâlisini imâna
davet ettiği vakit, oturdukları yerlerde bulunan dağlık ve taşlık
yerlerin, bütün tepe vetaşların toprak olmasını teklif etmişlerdi.
Yâkûb aleyhisselâm duâ edince, diledilkeri gibi olmuştur. Yâkûb
aleyhisselâmın en büyüğü Rabil olmak üzere Şem'un, Lâvi, Yehûda, Zablun
(Yâlun), İsâhar, Dân, Neftâli, Âşir, Cad, Yûsuf ve Bünyamin adlı on iki
oğlu vardı. İsrâiloğulları bu on iki oğlunun neslinden çoğalmışlardır.
Yûsuf aleyhisselâmdan sonra akılca en üstün olan Yehû danın neslinden
Dâvûd aleyhisselâm ve Beni İsrâil (İsrâiloğulları) hükümdarları
gelmiştir. Bu sebeble İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerin çoğu
da Yûsuf aleyhisselâmın neslindendir. Kur'ân-ı kerimde zikr edilen
Tâlût da Bünyamin'in neslindendir. Kur'ân-ı kerimde Yûsuf sûresinde ve
Bakara sûresi 132, 133, 140; Âli imrân sûresi 84, 93; Nisâ sûresi 163;
En'âm sûresi 84; Hûd sûresi 71; Meryem sûresi6, 49, 58'inci âyetlerinde
Yâkûb aleyhisselâmdan ve faziletlerinden bahsedilmektedir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.starlar.ile.biz
Mavi_Kiyamet
Süper Moderatör
Süper Moderatör
Mavi_Kiyamet


Kadın Mesaj Sayısı : 1054
Yaş : 33
Nerden : IsViCrE yani(CeheNNeMMdeN)
İş/Hobiler : Basketbol oYnamaq,$iir YazmaK
Lakap : Cadiii
Ruh Haliniz : Yâkûb Aleyhisselâm... Aciliua7
Takımı : Yâkûb Aleyhisselâm... Galata101tc5
Kayıt tarihi : 16/09/08

Yâkûb Aleyhisselâm... Empty
MesajKonu: Geri: Yâkûb Aleyhisselâm...   Yâkûb Aleyhisselâm... EmptyPaz Ekim 26, 2008 8:08 am

Sagol paylasim icin Yâkûb Aleyhisselâm... 531690
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yâkûb Aleyhisselâm...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Sustuk - En Geniş Kapsamlı Forum Sitesi | 2011'den ∞'a :: Diğer Bölümler :: Dinimiz İslam-
Buraya geçin: