Bu denge, bu âhenk, bu hâl, bu zaman; Aşk ile can buldu bu arz, bu devran!.. Yine döner miydi her âlem her an? Hakk’ı tesbih eden dil olmasaydı!..
Bir rahmet nefesi sinmiş toprağa; Ben nasıl düşerim benden uzağa?.. Özüm, od olmazdı bu son ocağa; Sonsuza bağlanan yol olmasaydı!..
Benim mi haddeden geçen her yürek; Benim mi âh ile elenmiş emek?.. Ömür kıvrımında hep çiçek çiçek; Gezmezdim, iksirim bal olmasaydı!..
Hangi can dayanır hasret âhına?.. Edeptir, renk katan nûr sabahına!.. Sözü hâl eyleyen gam dergâhına; Girmezdim kapısı gül olmasaydı!..
Yâ Rab, nimetin mi gül kokan yağmur? Sesinde umut var, yükünde huzur!.. Bu toprak bedende bir ilâhî nûr; Her gün yanar mıydı, hâl olmasaydı?..
Bu aşk, tâ elest’te düştüğüm nârdı… Gönül, can sırrında özge diyârdı!.. Bilmem, iki cihân neye yarardı; Kulluk olmasaydı, kul olmasaydı?...
Şair: Rıfat Araz
Mavi_Kiyamet
Mesaj Sayısı : 1054 Yaş : 33 Nerden : IsViCrE yani(CeheNNeMMdeN) İş/Hobiler : Basketbol oYnamaq,$iir YazmaK Lakap : Cadiii Ruh Haliniz : Takımı : Kayıt tarihi : 16/09/08
Konu: Geri: Gül Kapısında... Paz Ekim 26, 2008 7:42 am